Karbon Saydamlık Projesi (CDP) küresel iklim değişikliği ile mücadeleyi arttırmak ve olumsuz çevresel etkileri azaltmak amacıyla kurulmuştur. 2000 yılında kurulan uluslararası girişim, şirketlerin ve hükümetlerin iklimle ilgili verilerini toplar, analiz eder ve raporlar. Her yıl binlerce kuruluşun sera gazı emisyonları, enerji kullanımı ve su yönetimi gibi konulardaki performansları CDP aracılığıyla açıklanır. Sizin için “CDP Karbon Saydamlık Projesi nedir?” yazımızda CDP’nin faydaları ve CDP programları hakkındaki detayları bir araya getirdik.
Karbon Saydamlık Projesi (CDP) Nedir?
Karbon Saydamlık Projesi (CDP) iklim değişikliği, su güvenliği ve orman yönetimi konularında şeffaflık sağlamak için kurulmuştur. CDP şirketlerin ve hükümetlerin çevresel etkilerini ölçmelerine, raporlamalarına ve yönetmelerine yardımcı olmak için kapsamlı bir veri toplar ve raporlama sunar. CDP şirketlerin ve hükümetlerin iklimle ilgili verilerini raporlamaya teşvik eder. Bu şeffaflık sayesinde paydaşların ve yatırımcıların çevresel riskleri daha iyi anlamaları mümkündür. Şirketlerin iklim değişikliğiyle ilgili stratejilerini ve hedeflerini paylaşmaları da toplumda güven hissi oluşturur.
CDP her yıl yüzlerce soru içeren anketlerle verileri toplar. Bu anketler sera gazı emisyonları, enerji tüketimi, iklim stratejileri, su yönetimi ve iklim değişikliği riskleri gibi konuları içerir. Toplanan veriler dünya genelindeki işletmelerin ve hükümetlerin çevresel performanslarının değerlendirilmesine olanak tanır. CDP yatırımcılara, çevresel riskleri ve fırsatları değerlendirmeleri için önemli veriler sağlar. Yatırımcılar çevresel etkilere duyarlı şirketleri belirleyip sürdürülebilir yatırımlar yapma konusunda bilinçli kararlar verilmesine olanak tanır.
Hükümetlere ve politika yapıcılara iklim politikalarını geliştirmeleri için veri ve analiz sağlayarak destek olur. Bu durum daha etkili iklim eylem planlarının oluşturulmasına olanak tanır. Şirketler CDP verilerini kullanarak çevresel performanslarını artırmak için stratejiler geliştirebilirler.
Karbon Saydamlık Projesi Şirketler için Neden Faydalıdır?
Karbon Saydamlık Projesi şirketler için birçok önemli faydayı bünyesinde barındırır. Bu faydalar hem çevresel hem de ekonomik açıdan şirketlerin uzun vadeli başarısını desteklemeyi amaçlar. CDP’nin ilk faydası, şeffaflık ve hesap verebilirliktir. Şirketlerin çevresel etkilerini ve iklimle ilgili performanslarını şeffaf bir şekilde raporlamalarını teşvik eder. Bu sayede paydaşlar, yatırımcılar ve müşteriler arasında güven oluşturulur.
Projenin bir diğer faydası da yatırımcı ilişkileri ve risk yönetimi alanındadır. Yatırımcılar, çevresel riskleri değerlendirmek ve sürdürülebilir yatırımlar yapmak istediklerinde CDP’ye başvurabilirler. CDP şirketlere iklim değişikliği ile ilgili potansiyel riskleri tanımlama ve bu riskleri yönetme konusunda destek olabilirler. Sera gazı emisyonları ve iklimle ilgili faktörler hakkında bilgi sahibi olmak şirketlerin stratejik planlamalarını ve kriz yönetimlerini güçlendirir.
Şirketler sürdürülebilirlik taahhütlerini ve iklimle ilgili stratejilerini CDP’ye raporlayarak sektördeki diğer firmalara göre rekabet avantajı kazanırlar. Müşteriler ve iş ortakları çevresel sürdürülebilirliğe önem veren şirketleri tercih etme eğiliminde olabilirler. CDP süreci şirketleri çevresel etkilerini azaltmak için yeni yöntemler ve teknolojiler geliştirmeye de teşvik eder. CDP’ye katılmanın bir diğer avantajı şirketlerin dünya genelindeki çevresel düzenlemelere uyum sağlamalarına yardımcı olmasıdır. Bu sayede olası ceza ve yaptırımlar önlenir.
Şirketlerin yıllık sürdürülebilirlik raporlarını oluşturmaları da CDP tarafından desteklenir. Bu raporlar şirketin çevresel performansını ve ilerlemelerini değerlendiren önemli araçlardır. CDP, şirketlerin kısa ve uzun vadeli sürdürülebilirlik hedeflerinin belirlemesine de destek olur. Bu hedeflerin belirlenmesi şirketlerin çevresel etkilerini azaltması konusunda somut adımlar atmasına olanak tanır.
Karbon Saydamlık Projesi (CDP) Programları Nelerdir?
Karbon Saydamlık Projesi iklim değişikliği su güvenliği ve orman yönetimi gibi çeşitli çevresel konulara odaklanan farklı programları bünyesinde barındırır. Sizin için CDP’nin temel programlarını listeledik.
- İklim Programı: Şirketler iklim değişikliği ile ilgili sera gazı emisyonlarını, enerji kullanımlarını ve iklim stratejilerini raporlar. Bu program şirketlerin iklim krizi ile ilgili hedefleri belirlemelerine ve hedeflerine ulaşmalarına stratejik açıdan yardımcı olur.
- Su Programı: Karbon saydamlık projesi içinde şirketlerin su tüketimi, su güvenliği risklerini ve su yönetim stratejilerini raporlamalarına olanak tanır. Su kaynaklarının sürdürülebilir yönetimi, özellikle su stresi yaşayan bölgelerde büyük önem taşır.
- Orman Programı: Şirketlerin ormanların korunması, sürdürülebilir orman yönetimi ve orman kaybı ile mücadele konularında raporlama yapmalarına imkân tanır. Bu program sayesinde şirketlerin tedarik zincirlerinde orman dostu uygulamaları benimsemelerine olanak tanınır.
- Şehir Programı: CDP şehirlerin iklim değişikliği ve sürdürülebilirlik konusundaki verilerini toplamak ve raporlamak için özel bir programa sahiptir. Bu program yerel yönetimlerin iklim stratejilerini geliştirmelerine yardımcı olur.
- Tedarikçi Programı: Şirketlerin tedarik zincirlerindeki çevresel etkileri yönetmelerine imkân tanır. Şirketler, tedarikçilerinden çevresel veri talep ederek onları sürdürülebilir uygulamalara teşvik edebilir.
Karbon Saydamlık Projesi Beyanlarının Dereceleri Nelerdir?
CDP’nin beyanları çeşitli derecelendirme sistemlerine göre değerlendirilir. En yüksek düzeyde iklim yönetimi ve şeffaflık gösteren şirketlere verilen derece A’dır. Bu şirketler, iklimle ilgili riskleri etkili bir şekilde yönettiğini ve hedeflere ulaşmak için somut adımlar attıklarını kanıtlamışlardır. A derecesine yakın performans sergileyen şirketlere de A- derecesi verilir. Bu şirketler iklim değişikliği gibi konularda güçlü yaklaşım benimsemiş fakat bazı alanlarda gelişim potansiyeline sahip şirketlerdir.
İyi bir performans sergileyen şirketlere ise B derecesi verilir. Bu şirketler iklim değişikliği ile ilgili bazı stratejiler geliştirip uygulamışlardır fakat daha fazla ilerleme kaydedebilecek şirketlerdir. B- derecesi ise B derecesine yakın performans gösteren şirketlere verilir. C derecesi, belirli bir düzeyde şeffaflık gösteren ama iklimle ilgili riskleri ve fırsatları yönetme konusunda daha fazla çaba göstermesi gereken şirketlere verilir. Zayıf bir performans sergileyen şirketlere ise D derecesi verilir. Bu şirketler, iklim değişikliği ile ilgili çok az bilgi sunar ve konu ile ilgili strateji geliştirmekte yetersiz kalmışlardır. D- derecesi ise şirketlerde önemli düzeyde eksiklik bulunduğu zaman verilir.
AKİŞ GYO Karbon Saydamlık Raporumuz
Akiş GYO paydaşlarına değer katmayı ve kattığı değeri sürdürülebilir şekilde yarınlara taşımayı misyon olarak benimsemiştir. Bu doğrultuda tüm paydaşlar için sadece finansal olarak değil, sosyal ve çevresel olarak da uzun dönemli pozitif değerler yaratmayı hedeflemiş ve CDP’nin 2023 İklim Değişikliği Raporlaması sonucunda skorunu A- Liderlik Seviyesi’ne yükseltmiştir. Sürdürülebilir gayrimenkul konusu hakkında detaylı bilgi için “Neden Sürdürülebilir Gayrimenkul?” içeriğini inceleyebilirsiniz.
Sürdürülebilir gayrimenkul konusu hakkında detaylı bilgi için “Neden Sürdürülebilir Gayrimenkul?” içeriğini inceleyebilirsiniz.